ÇALIŞAN ANNE-BABALAR VE ÇOCUKLA ZAMAN



ÇALIŞAN ANNE-BABALAR VE ÇOCUKLA ZAMAN

Günümüzde özellikle de yoğun çalışan ebeveynler için hayatlarını yönetmek zorlu bir mesele haline gelmektedir. Bunun en kritik kısımlarından biri çocuklara ayrılacak zamanı doğru belirlemek ve sağlıklı şekilde yapılandırmaktır. Peki, çalışan ailelerin çocukları ile nitelikli zaman geçirmeleri ne demektir?

Unutulmamalı ki önemli olan çocuklarla geçirilen zamanın uzun oluşundan ziyade o zamanın nasıl değerlendirildiğidir. Öyle ki çocukla sabahtan akşama kadar bir arada olmak çocuğa vakit ayırmak anlamına gelmez. Önemli olan ebeveynin gereken duygusal yatırımı yapması yani fiziki olarak orada bulunduğu gibi zihnen ve duygusal anlamda da orada bulunmasıdır. Örneğin bir anne evcilik oynayan çocuğunun yanında telefonuyla ilgilenerek oturuyor veya oyuna hiç keyif almadan, görevini yerine getirir gibi dahil oluyorsa yeterince nitelikli bir zaman diliminden bahsedemeyiz.

Oyun 0-6 yaş çocuğunun en önemli aktivitesidir. Bu yaş aralığındaki çocuklar yetişkinlik düzeyindeki sözel ifade becerisi ve duygularını düzenleme kapasitesine sahip olmadıklarından deneyimledikleri duygusal zorlukları da sevinç ve mutluluklarını da çoğunlukla oyun ortamında sembolleştirerek ifade ederler. O sebepten ebeveynin çocuğa oyun esnasında eşlik etmesi önemli bir paylaşım alanı açacaktır. Her gün başlangıcı ve bitişi aynı saatleri kapsayacak şekilde ortalama 30 dakika boyunca oyun oynamak yeterli olur. Ancak unutulmamalı burada çocukla oynamaktan kasıt oyuna birebir dahil olmak ve oyun içinde çocuğun ritmine uymaktır. Bunun yanı sıra hikâye okuma rutini de basit ancak çocukla kaliteli zaman geçirmenin güzel ve etkili bir diğer yoludur. 0-6 yaşta dahi çocukların ilgi alanları birbirlerinden farklı olabilmektedir.

            Çalışan ebeveynler -özellikle de anneler- çoğu zaman yoğun suçluluk hisleriyle dolup taşarlar. Yeterince iyi anne baba olamadıklarına inanır ve bunun çocuğun gelecekteki ruh hali üzerindeki etkilerinden kaygılanırlar. Bu suçluluk hisleri ve kaygı aileleri çocuklarına ayırmadıkları zamanı telafi etmek için harekete geçmeye iter ki bu telafi çoğu zaman maddesel şeylerle sağlanmaya çalışılır. Aile çocuğa olabildiğince çok oyuncak almaya başlar, çocuk ise ilgilenilmenin yolunun ailenin her istediği oyuncağı almasından geçtiğine inanmaya başlar. Ve bu döngü böyle sürüp gider. Oysa esasen hiçbir oyuncak çocuğun aileyle geçireceği nitelikli bir oyun zamanından daha kıymetli değildir.

Çocukla nitelikli zaman geçirmek onu doğal ve yaşına özgü alanında gözlemleyip tanımanızı sağlar, böylelikle tek tek sorarak ulaşabileceğinizden çok daha fazla bilgiye ulaşabilir ve ona doğru rehberlik etmek için ilk adımı atmış olursunuz.

 

PSK.  FİDAN ÖNEN